İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Eski Yeruşalim Ne Zaman Yıkıldı?: 1. Bölüm

Eski Yeruşalim Ne Zaman Yıkıldı?: 1. Bölüm

Eski Yeruşalim Ne Zaman Yıkıldı?: 1. Bölüm

Bu Tarih Neden Önemli? Kanıtlar Ne Gösteriyor?

Bu makale eski Yeruşalim’in yıkılış tarihiyle ilgili akademik tartışmalarda ortaya çıkan ve bazı okuyucuların aklını kurcalayan soruları ele alacak iki makalenin ilkidir. Bu dizi makalelerde verilen bilgiler kapsamlı şekilde yapılmış araştırmalara ve Kutsal Kitaba dayanır.

“Yeruşalim’in yıkılış tarihi olarak tarihçiler ve arkeologlar genelde MÖ 586 ya da 587 yılını kabul eder. * Peki neden Yehova’nın Şahitleri bu olayın MÖ 607’de olduğunu söylüyor? Neye dayanarak bu tarihi veriyorsunuz?”

OKUYUCULARIMIZDAN biri böyle bir soru sordu. Peki Babil Kralı II. Nabukadnezar’ın Yeruşalim’i harap ettiği tarih bizi neden bu kadar ilgilendiriyor? İlk nedeni, bu olayın Tanrı’nın seçtiği toplum için bir dönüm noktası olmasıdır. Bir tarihçi bu olayın sonucunun “felaket, gerçekten büyük bir felaket” olduğunu söyledi. Aynı zamanda bu tarih, Mutlak Güce Sahip Tanrı’ya sunulan tapınmanın 400 yıldan fazla bir zamandır merkezi olan mabedin de yıkıldığı tarihti. Mezmur yazarı Asaf şöyle feryat etti: “Ey Allah, . . . . Mukaddes mabedini murdar ettiler; Yeruşalimi taş yığınlarına döndürdüler” (Mezmur 79:1, KM). *

İkinci olarak, bu ‘büyük felaketin’ başladığı yılı bilmek ve Yeruşalim’de hakiki tapınmanın yeniden kurulmasıyla Kutsal Kitaptaki peygamberlik sözlerinin nasıl tam olarak yerine geldiğini anlamak, Tanrı’nın Sözüne güvenimizi pekiştirecek. Peki Yehova’nın Şahitleri neden genel olarak söylenen tarihten 20 yıl farklı bir tarihi kabul ediyor? Aslına bakarsak bunun nedeni Kutsal Kitabın içinde bulunan kanıtlardır.

“Yetmiş Yıl” Kimin İçin Geçerli?

Kutsal Kitapta belirtilen bu dönem hakkında, Yeruşalim’in yıkımından yıllar önce Yahudi peygamber Yeremya çok önemli bir ipucu verdi. O “Yeruşalim’de yaşayanlara” uyarıda bulunarak şöyle dedi: “Bütün ülke bir virane, dehşet verici bir yer olacak. Bu uluslar Babil Kralı’na yetmiş yıl kulluk edecekler” (Yeremya 25:1, 2, 11, ). Peygamber daha sonra şunları ekledi: “Bunun için Yehova şöyle diyor: ‘Babil’de yetmiş yıl dolunca sizinle ilgileneceğim, sizi buraya döndürerek hakkınızdaki vaadimi yerine getireceğim’” (Yeremya 29:10). Bu ‘yetmiş yılın’ önemi nedir? Ve bu dönem Yeruşalim’in yıkım tarihini saptamamıza nasıl yardım eder?

Bazı çeviriler “Babil’de” 70 yıl demek yerine “Babil için” (KM) 70 yıl diyorlar. Bu nedenle bazı tarihçiler 70 yıllık dönemin Babil İmparatorluğu için geçerli olduğunu iddia ediyorlar. Kutsal Kitap dışı kaynaklara göre, Babilliler Yahuda ve Yeruşalim’e MÖ 609’dan 539’a, Babil’in başkenti ele geçirilene kadar, 70 yıl hâkim oldular.

Kutsal Kitap bu 70 yıllık dönemin Tanrı’dan gelen ağır bir ceza olduğunu gösterir; bu özellikle Tanrı’ya itaat etmek için ahit yapmış Yahuda ve Yeruşalim halkına yönelik bir cezaydı (Çıkış 19:3-6). Onlar kötü yollarından dönmeyi reddedince, Tanrı şöyle dedi: “‘Babil Kralı Nebukadnessar’ı çağırtacağım . . . . Onları bu ülkeye de burada yaşayanlarla çevresindeki bütün uluslara da karşı getireceğim’” (Yeremya 25:4, 5, 8, 9, ). Evet Babil’in gazabından çevre milletler de payını aldı, bununla birlikte Yeremya peygamber Yeruşalim’in yıkımının ardından gelen 70 yıllık sürgün döneminden ‘halkımın işlediği suçun cezası’ diye söz etti; çünkü “Yeruşalim büyük günah işledi” (Ağıtlar 1:8, ; 3:42; 4:6).

Kutsal Kitaba göre, 70 yıl Yahuda için kesin bir ceza dönemiydi ve Tanrı, bu ağır cezayı yerine getirmek üzere Babillileri kullandı. Ancak Tanrı Yahudilere şunu söyledi: “Yetmiş yılınız dolunca . . . . buraya [Yahuda ve Yeruşalim’e] sizi geri getirmek için verdiğim iyi sözü tutacağım” (Yeremya 29:10, ).

“Yetmiş Yıl” Ne Zaman Başladı?

Yeremya’nın peygamberlik sözlerinin gerçekleşmesinden 70 yıl sonra yaşayan tarihçi Ezra, Kral Nabukadnezar hakkında ilhamla şunları yazdı: “Kılıçtan artakalanları Babile sürdü; ve Fars kırallığı hâkimiyete geçinciye kadar, Babil kıralına ve oğullarına köle oldular; ta ki, memleket Sebt günlerini tadıncıya kadar Yeremyanın ağzı ile olan RABBİN Sözü yerine gelsin. Yetmiş yılı tamamlamak için harap kaldığı bütün günler Sebt tuttu” (2. Tarihler 36:20, 21, KM).

Böylece bu 70 yıl Yahuda ve Yeruşalim’in ‘sebti tadacağı’ bir dönem olacaktı. Bu, toprakların işlenmeyeceği, yani tarlaların ekilmeyeceği ve bağların budanmayacağı anlamına geliyordu (Levioğulları 25:1-5). Tanrı’nın halkının itaatsizliği yüzünden onların cezası toprakların işlenmemesi ve ıssız kalmasıydı; bu itaatsizliğin içinde herhalde Sebt yıllarına uymamaları da vardı (Levioğulları 26:27, 32-35, 42, 43).

Yahuda toprakları ne zaman ıssız ve işlenmemiş hale geldi? Aslında Nabukadnezar komutası altındaki Babilliler Yeruşalim’e iki kere saldırdı; bu iki saldırı arasında yıllar vardı. Peki bu 70 yıl ne zaman başladı? Belli ki Nabukadnezar’ın Yeruşalim’i ilk kuşatmasından sonra başlamadı. Neden böyle söylüyoruz? Nabukadnezar o seferinde Yeruşalim’den Babil’e esirler götürdüyse de birçok kişiyi ülkede bıraktı. Ayrıca şehri de yıkmadı. İlk sürgünden sonra Yahuda’da kalan “memleket halkının yoksulları” yıllarca orada yaşamlarını sürdürdüler (2. Krallar 24:8-17). Ancak, daha sonra durum tamamen değişti.

Yahudi isyanından dolayı Babilliler Yeruşalim’e tekrar döndü (2. Krallar 24:20; 25:8-10). Kutsal mabet de dahil tüm şehri yerle bir ettiler ve halktan birçok kişiyi Babil’e esir olarak götürdüler. İki ay içinde “büyük küçük bütün halk [geride kalanlar] ordu komutanlarıyla birlikte Mısır’a kaçtı. Çünkü Kildaniler’den korkuyorlardı” (2. Krallar 25:25, 26, ). O yıl Yahudi takvimine göre yedinci ay olan Tişri’den (Eylül/​Ekim) itibaren, ülke topraklarının ıssız ve işlenmemiş hale gelerek sebti tattığı söylenebilir. Tanrı Mısır’a sığınan Yahudilere Yeremya aracılığıyla şöyle dedi: “Yeruşalim ve Yahuda kentlerine getirdiğim bütün felaketleri gördünüz. . . . . Kentler bugün yıkık; içlerinde oturan yok” (Yeremya 44:1, 2, ). O halde bu olayın 70 yılın başlangıcını işaretlediği sonucuna varmak mantıklıdır. Peki bu olay hangi yılda oldu? Cevabı öğrenmek için bu sürenin bittiği zamana bakmamız lazım.

“Yetmiş Yıl” Ne Zaman Sona Erdi?

“Fars kırallığı hâkimiyete geçinciye kadar” Babil’de yaşayan Daniel peygamber 70 yılın biteceği tarihi hesapladı. O şöyle yazdı: “Ben Daniel, RAB’bin Peygamber Yeremya’ya bildirdiği sayının –Yeruşalim’in ıssız kalacağı yılların sayısının– yetmiş olduğunu Kutsal Yazılar’dan anladım” (Daniel 9:1, 2, ).

Yeremya’nın peygamberlik sözleri üzerinde düşünen Ezra ‘yetmiş yılın’ sonuyla şu olay arasında bağlantı kurdu: “RAB, . . . . Pers Kralı Koreş’i harekete geçirdi. Koreş . . . . şu yazılı bildiriyi duyurdu . . . . “ (2. Tarihler 36:21, 22, ). Yahudiler ne zaman özgür bırakıldı? Onların esaretine son veren buyruk “Pers kralı Koreş’in birinci yılında” çıktı. ( “Tarihteki Kilit Bir Yıl” başlıklı çerçeveye bakın.) Böylece MÖ 537 sonbaharında Yahudiler hakiki tapınmayı yeniden kurmak için Yeruşalim’e döndüler (Ezra 1:1-5; 2:1; 3:1-5).

O halde, Kutsal Kitap kronolojisine bakıldığında bu dönemin gerçekten 70 yıl olduğu ve MÖ 537’de sona erdiği anlaşılır. Bu tarihten 70 yıl geriye gittiğimizde ise dönemin başlangıç tarihi olarak MÖ 607’ye ulaşırız.

Fakat Kutsal Yazılar Yeruşalim’in yıkılış tarihi olarak MÖ 607 yılını net bir şekilde gösteriyorsa, bu konuda otorite kabul edilen kişiler neden MÖ 587 yılını savunuyorlar? Bu kişiler görüşlerini iki bilgi kaynağına dayandırırlar; bunlar klasik tarihçilerin yazıları ve Batlamyus (Ptolemaios) derlemeleridir. Peki bu kaynaklar Kutsal Yazılardan daha mı güvenilir? Bir bakalım.

Klasik Tarihçilerin Kayıtları Ne Kadar Doğru?

Yeruşalim’in yıkıldığı tarihe yakın dönemde yaşamış tarihçiler Yeni Babil kralları hakkında karışık bilgiler verir. * ( “Yeni Babil Kralları” başlıklı çerçeveye bakın.) Onların kronolojilerini temel alan zaman çizelgeleri, Kutsal Kitapla uyuşmuyor. Peki onların yazılarına ne kadar güvenebiliriz?

Yeni Babil dönemine en yakın tarihte yaşamış tarihçilerden biri olan Bel-Usur, Babilli bir “Bel rahibiydi.” Onun yaklaşık MÖ 281’de yazdığı Babyloniaka adlı eseri daha sonra kaybolmuş, sadece diğer tarihçilerin eserlerinde alıntılanan kısımları günümüze ulaşmıştır. Bel-Usur “Babil’de büyük özenle korunan kitaplardan” yararlandığını iddia eder.1 Peki o gerçekten doğru bilgiler aktaran bir tarihçi miydi? Bir örneğe bakalım.

Bel-Usur’a göre Asur Kralı Sanherib “erkek kardeşinin saltanatından” sonra tahta geçti ve “ardından oğlu [Esarhaddon] 8 yıl, sonrasında ise Şamaş-şum-ukin 21 yıl hüküm sürdü” (III. Kitap, 2.1, 4). Fakat Bel-Usur’dan uzun zaman önce yazılan Babil’e ait tarihsel belgelerde Sanherib’in, kardeşinden sonra değil babası II. Sargon’un ardından tahta geçtiği görülür; ayrıca Esarhaddon’un 8 değil 12 yıl, Şamaş-şum-ukin’in ise 21 değil 20 yıl hüküm sürdüğü anlaşılır. Bilgin R. J. van der Spek, Bel-Usur’un bu Babil kroniklerine başvurduğunu kabul eder; ancak “Bu, metinde kendine göre yorumlar ve eklemeler yapmasını engellemedi” diye belirtir.2

Peki diğer bilginler Bel-Usur hakkında ne düşünüyorlar? Bel-Usur’un çalışmaları üzerine kapsamlı araştırmalar yapan S. M. Burstein “Bel-Usur geçmişte bir tarihçi olarak kabul ediliyordu” diyor ve şu sonuca varıyor: “Bu açıdan bakıldığında onun eserleri yetersiz ve eksik. Şu anda mevcut olan bazı Babyloniaka kısımları basit gerçekler hakkında bile şaşırtıcı hatalar içeriyor. . . . . Bunlar gerçek bir tarihçi için affedilemez hatalar olurdu, fakat anlıyoruz ki Bel-Usur’un tarihsel bir eser oluşturma kaygısı yoktu.”3

Tüm bu gerçekler karşısında ne düşünüyorsunuz? Bel-Usur’un hesaplamaları her zaman doğru kabul edilmeli mi? Peki hazırladıkları kronolojileri Bel-Usur’un kayıtlarına dayandıran klasik tarihçiler hakkında ne denebilir? Tarihsel konularda vardıkları sonuçların gerçekten güvenilir olduğu söylenebilir mi?

Batlamyus Derlemeleri

Geleneksel olarak kabul edilen MÖ 587 yılını desteklemek için, ikinci yüzyılda yaşayan gökbilimci Batlamyus’un derlemelerindeki hanedan listesi de kullanılır. Batlamyus’un bu krallar listesi, Yeni Babil dönemi de içinde olmak üzere antik çağ kronolojisi için belkemiği olarak kabul edilir.

Batlamyus, listesini Yeni Babil dönemi sona erdikten 600 yıl kadar sonra derledi. Peki listesindeki ilk kralın saltanatının başlangıç tarihini nasıl saptadı? Batlamyus, listesindeki ilk kral olan “Nabonassar’ın saltanatının başlangıç tarihini”, kısmen ay tutulmalarına dayanan, gök cisimlerinin konumuyla ilgili hesapları kullanıp ‘geriye giderek elde ettiğini’ açıklar.4 British Museum’dan Christopher Walker, Batlamyus derlemelerindeki hanedan listesinin “tarihçilere kralların tahta çıkış ve ölüm tarihleriyle ilgili tutarlı bir kronoloji sağlamak için değil, gökbilimcilere tutarlı bir kronoloji sağlamak için kendince yaptığı bir liste” olduğunu söyler.5

Batlamyus’un en hararetli savunucularından biri olan Leo Depuydt, “Bu derlemeler uzun zamandan beri gökbilim açısından doğru kabul edildi; fakat bu, onların tarih açısından güvenilir olduğu anlamına gelmez” diye yazdı. Profesör Depuydt bu krallar listesi hakkında şunları ekledi: “[Yeni Babil kralları da içinde olmak üzere] erken dönem hükümdarları hakkında bu listede belirtilenler, çiviyazılı belgelerle her saltanat süresi için tek tek karşılaştırılmalı.”6

Batlamyus’un listesinin tarihsel doğruluğunu ölçmemizi sağlayan bu “çiviyazılı belgeler” nelerdir? Bunlar arasında Yeni Babil zamanında veya yakın dönemlerinde yaşayan yazıcılar tarafından yazılmış Babil kronikleri, krallar listesi ve ticari kayıtlar içeren tabletler bulunmaktadır.7

Batlamyus’un listesi bu çiviyazılı kayıtlarla karşılaştırıldığında ne görülür? Aşağıdaki  “Batlamyus’un Listesi ve Eski Tabletler” başlıklı çerçevede bu listenin bir kısmı eski bir çiviyazılı belgeyle karşılaştırılıyor. Batlamyus’un Babil hükümdarları Kandalanu ile Nabonidus arasında yalnızca dört kral saydığına dikkat edin. Oysa çiviyazılı bir belgede bulunan Uruk Krallar Listesi bu zaman diliminde yedi kralın hüküm sürdüğünü ortaya koyar. Bunlar önemsiz ve saltanat yılları kısa sürmüş krallar mıydı? Ticari kayıtlar içeren çiviyazılı tabletlere göre onlardan biri yedi yıl hüküm sürdü.8

Çiviyazılı belgeler, Yeni Babil döneminin ilk kralı Nabupolassar’dan önce başka bir kralın (Assur-etel-ilani) Babil’de dört yıl hüküm sürdüğüne dair sağlam kanıtlar verir. Ayrıca ülkede bir yıldan fazla bir süre boyunca hiçbir kral yoktu.9 Bu bilgiler Batlamyus’un listesinde bulunmamaktadır.

Batlamyus neden bazı hükümdarlara değinmedi? Muhtemelen onları Babil’in meşru yöneticileri olarak görmedi.10 Örneğin, bir Yeni Babil dönemi kralı olan Labaşi Marduk’u listesinin dışında bıraktı. Fakat onun değinmediği krallar çiviyazılı kayıtlara göre aslında Babil’de gerçekten hüküm sürdüler.

Batlamyus’un listesi genelde doğru kabul edilir. Ancak değinmediği krallar göz önüne alındığında bu liste kesin tarihler içeren bir kronoloji için gerçekten kullanılabilir mi?

Kanıtlara Dayanarak Vardığımız Sonuç

Özetle, Kutsal Kitap 70 yıllık bir sürgün dönemi yaşandığını açıkça belirtir. Yahudi sürgünlerin yurtlarına MÖ 537’de döndüğüne ilişkin sağlam kanıtlar vardır ve çoğu bilgin de bunu kabul eder. O yıldan başlayarak geriye doğru hesaplandığında Yeruşalim’in yıkımının MÖ 607’de gerçekleştiği anlaşılır. Klasik tarihçiler ve Batlamyus’un derlemelerindeki liste bu tarihle uyuşmuyorsa da, bu kayıtların doğruluğu haklı olarak sorgulanabilir. Gerçekten de bu iki kaynak Kutsal Kitap kronolojisini göz ardı etmek için yeterli kanıt oluşturmaz.

Yine de cevaplanması gereken bazı sorular kalıyor. Örneğin, Kutsal Kitaba dayanan MÖ 607 tarihini destekleyen hiçbir tarihsel kanıt yok mu? Çoğu görgü tanıkları tarafından yazılmış olan ve tarihleri saptanabilen çiviyazılı belgelerden hangi kanıtlar elde ediliyor? Bu sorular gelecek sayımızda ele alınacak.

[Dipnotlar]

^ p. 4 Kutsal Kitap dışı kaynaklar her iki yılı da kabul eder. Bu dizi makalede karışıklık yaratmamak için sadece MÖ 587 yılı kullanılacak.

^ p. 5 Yehova’nın Şahitleri, Kutsal Kitap—Yeni Dünya Çevirisi olarak bilinen güvenilir bir çeviri hazırlamıştır. Eğer Yehova’nın Şahidi değilseniz Kutsal Kitapla ilgili konular ele alınırken belki başka bir çeviri kullanacaksınız. Bu makale Türkçe olarak çıkmış bazı Kutsal Kitap çevirilerinden alıntılar yapıyor.

^ p. 23 Yeni Babil İmparatorluğu Nabukadnezar’ın babası Nabupolassar’ın saltanatıyla başlayıp Nabonidus’un saltanatıyla son bulur. Bu dönem Yahuda topraklarının ıssız kaldığı 70 yılın büyük kısmını da içerdiğinden bilginlerin ilgisini çeker.

[Sayfa 28’deki çerçeve/resim]

 TARİHTEKİ KİLİT * BİR YIL

II. Kyros’un Babil’i fethettiği tarih olan MÖ 539 yılı şu kanıtlara dayanarak hesaplanır:

Eski tarihsel kaynaklar ve çiviyazılı tabletler: Diodoros Sikeliotes (MÖ y. 80-20), “Elli beşinci Olimpiyatların başladığı yıl” Kyros’un (Koreş) Pers kralı olduğunu yazar (Historical Library, IX. Kitap, 21). Bu MÖ 560 yılıydı. Eski Yunanlı tarihçi Herodotos (MÖ y. 485-425) Kyros’un “yirmi dokuz yıl hüküm sürdükten sonra” öldürüldüğünü belirtir; dolayısıyla Kyros’un, saltanatının 30. yılında, yani MÖ 530’da öldüğü anlaşılıyor (Histories, I. Kitap, Clio, 214). Çiviyazılı tabletler de Kyros’un ölümünden önce Babil’de dokuz yıl hüküm sürdüğünü gösterir. Böylece, Kyros’un ölüm yılı olan MÖ 530’dan dokuz yıl geriye gittiğimizde, Babil’i fethettiği tarih olarak MÖ 539’a varırız.

Bir çiviyazılı tablette bulunan kanıt: Gök cisimlerinin hareketleriyle ilgili Babil’de bulunan bir kil tablet (BM 33066) Kyros’un ölüm yılının MÖ 530 olduğunu doğrular. Bu tablet gök cisimlerinin konumlarıyla ilgili bazı hatalar içermekle birlikte, Kyros’un oğlu ve ardılı olan II. Kambyses’in yedinci yılında gerçekleşen iki ay tutulmasından söz eder. Bunlar MÖ 16 Temmuz 523 ve MÖ 10 Ocak 522 tarihlerinde Babil’den görülen ay tutulmalarıdır; böylece Kambyses’in yedinci yılının başlangıcının MÖ 523 ilkbaharı olduğu anlaşılır. Buradan onun ilk saltanat yılının MÖ 529 olduğu sonucu çıkar. Dolayısıyla Kyros’un son yılı MÖ 530, Babil’de hüküm sürdüğü ilk yıl da MÖ 539 olmalıdır.

[Dipnot]

^ p. 45 Tarih alanında, sağlam nedenlerle kabul gören ve Kutsal Kitapta kayıtlı bir olaya denk gelen tarihe kilit tarih denir.

[Sayfa 28’deki tanıtım notu]

Tablet: © The Trustees of the British Museum

[Sayfa 31’deki çerçeve]

KISA BİR ÖZET

▪ Kutsal Kitap dışı tarihçiler genelde Yeruşalim’in yıkılış tarihi olarak MÖ 587 yılını verirler.

▪ Kutsal Kitap kronolojisi bu yıkımın MÖ 607 yılında gerçekleştiğine dair güçlü kanıtlar verir.

▪ Kutsal Kitap dışı tarihçiler çıkarımlarını çoğunlukla klasik tarihçilerin yazılarına ve Batlamyus’un derlemelerine dayandırırlar.

▪ Klasik tarihçilerin yazıları bazı önemli hatalar içerir ve kil tabletlerdeki kayıtlarla her zaman uyuşmaz.

[Sayfa 31’deki resim]

Notlar

1. Babyloniaka (Chaldaeorum Historiae), Birinci Kitap, 1.1.

2. Studies in Ancient Near Eastern World View and Society, sayfa 295.

3. The Babyloniaca of Berossus, sayfa 8.

4. Almagest, III, 7, G. J. Toomer’in çevirisi, Ptolemy’s Almagest, 1998 basımı, sayfa 166. Batlamyus Babilli gökbilimcilerin geçmişte ve gelecekteki tutulma zamanlarını “hesaplamak” için matematiksel şemalar kullandıklarını biliyordu çünkü onlar bu tutulmaların 18 yılda bir aynı şekilde gerçekleştiğini keşfetmişlerdi (Almagest, IV, 2).

5. Mesopotamia and Iran in the Persian Period, sayfa 17-18.

6. Journal of Cuneiform Studies, Cilt 47, 1995, sayfa 106-107.

7. Çiviyazısı, bir yazıcı tarafından yumuşak kil bir tablet üzerine keskin ve sivri uçlu bir aletin bastırılmasıyla elde edilen işaretlerden oluşur.

8. Sin-şar-işkun 7 yıl hüküm sürdü ve onun saltanatını kapsayan bu 7 yıllık döneme ait olduğu bilinen, ticari kayıtlar içeren 57 adet tablet vardır. Journal of Cuneiform Studies, Cilt 35, 1983, sayfa 54-59’a bakın.

9. C.B.M. 2152 numaralı ticari kayıt tableti, Assur-etel-ilani’nin dördüncü yılına tarihlendirilir (Legal and Commercial Transactions Dated in the Assyrian, Neo-Babylonian and Persian Periods—Chiefly From Nippur, A.T. Clay tarafından, 1908, sayfa 74). Nabonidus’un Harran Kitabeleri, (H1B), sütun I, satır 30’da, onun Nabupolassar’dan hemen önceki sırada sayıldığı görülür (Anatolian Studies, Cilt VIII, 1958, sayfa 35, 47). Kralsız dönem için, Assyrian and Babylonian Chronicles, sayfa 87-88’de, 2. Kronik, satır 14’e bakın.

 10. Bazı bilginler Batlamyus’un sadece Babil krallarını saydığını ve bazı krallar “Asur Kralı” ünvanı taşıdığı için onlara değinmediğini iddia ederler. Ancak sayfa 30’daki çerçevede de görüldüğü gibi Batlamyus’un listesinde geçen bazı krallar da “Asur Kralı” unvanı taşıyor. Ticari kayıtlar içeren tabletler, çiviyazılı mektuplar ve kitabeler açıkça gösteriyor ki, Assur-etel-ilani, Sin-şumu-lişir ve Sin-şar-işkun Babil’de hüküm sürdü.

[Sayfa 29’daki çizelge/resim]

(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)

YENİ BABİL KRALLARI

Bu tarihçiler güvenilir ise neden aralarında uyuşmazlık var?

BEL-USUR POLYHISTOR JOSEPHUS BATLAMYUS

MÖ y. MÖ MS MS y.

350-270 105-? 37-?100 100-170

Krallar

Nabopo-

lassar 21 20 — 21

II. Nabu-

kadnezar 43 43 43 43

Amel-

Marduk 2 12 18 2

Nerig-

lissar 4 4 40 4

Labaşi-

Marduk 9 ay — 9 ay —

Nabonidus 17 17 17 17

Klasik tarihçilere göre kralların saltanat dönemleri (yıl olarak)

[Tanıtım notu]

 Fotoğraf: British Museum’ın izniyle

[Sayfa 30’daki çizelge/resimler]

(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)

BATLAMYUS’UN LİSTESİ VE ESKİ TABLETLER

Batlamyus, listesine bazı kralları almadı. Neden?

BATLAMYUS’UN LİSTESİ

Nabonassar

Nabu-nadin-zeri (Nadinu)

Mukin-zeri ve Pulu

Ululayu (V. Şalmanezer) “Asur Kralı”

Merodak-Baladan

II. Sargon “Asur Kralı”

Birinci Kralsız Dönem

Bel-ibni

Asur-nadin-şumi

Nergal-uşezib

Muşezib-Marduk

İkinci Kralsız Dönem ESKİ TABLETLERE

Esarhaddon “Asur Kralı” GÖRE URUK KRALLAR

Şamaş-şum-ukin LİSTESİ

Kandalanu Kandalanu

Sin-şumu-lişir

Sin-şar-işkun

Nabupolassar Nabupolassar

Nabukadnezar Nabukadnezar

Amel-Marduk Amel-Marduk

Neriglissar Neriglissar

Labaşi-Marduk

Nabonidus Nabonidus

Kyros

Kambyses

[Resim]

Batlamyus’un listesinin tarihsel doğruluğunu ölçmemizi sağlayan çiviyazılı belgelerin bir kısmı Babil kronikleridir

[Tanıtım notu]

Fotoğraf: British Museum’ın izniyle

[Sayfa 31’deki resim tanıtım notu]

Fotoğraf: British Museum’ın izniyle